Alkol ve Madde Bağımlılığı

Bağımlılık, herhangi bir maddenin tedavi amacı olmaksızın ve fizyolojik bir ihtiyaca cevap vermeden giderek artan miktarlarda kullanılmasıdır. Maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için büyük zaman harcama; madde kullanım nedeni ile sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin azalması veya bırakılması; madde kesildiğinde veya azaltıldığında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması; fiziksel veya ruhsal problemlere rağmen madde kullanımını sürdürmek madde bağımlılığının temel öğeleri arasında yer alır. Madde bağımlılığının bazı evreleri vardır. Bu evreler her madde bağımlısında aynı olmamakla beraber, madde kullananları anlama ve müdahalelerin doğru ve yerinde yapılması açısından oldukça önemlidir. Bağımlılık riski taşıyan kişilerde çeşitli ruhsal evrelerin yanında biyolojik bir takım evrelerde bulunur. İlk evrede kişinin, kullanabileceği herhangi bir maddeden korkmadığı ve bu maddeyi kullanabileceğinin düşüncesinin geliştiği bir dönemdir. Daha sonra çeşitli nedenlerle madde denenir. Bundan sonra yaşanılan duygusal dalgalanmanın tekrarının isteği, çekilen ruhsal acıların dindirilmesi gibi çeşitli sebeplerle madde tekrar tekrar denenir. Bu evrelerde kişilerde, kullanılan maddeyi kontrol edebileceği düşüncesi sıklıkla görülür. Bundan sonra ise artık madde çok sık kullanılmakta ve kişinin hayatına olumsuzluklar getirmeye başlamıştır. Hayatıyla ilgili olumsuzluklar daha ciddi düzeylere geldiğinde ise kullanılan maddeyi bırakma girişimleri başlar. Maddeyi bir süre bırakabilse de tekrar maddeye başlama ile bir kısır döngü içerisine girilmiş olur.

Bağımlılık potansiyeli değişik düzeylerde olan birçok madde bulunmaktadır. Bu maddelerin bir kısmı yasal, bir kısmı ise yasadışı dır. Alkol, tütün, esrar, extasy, kokain, eroin, morfin, LSD, ketamin, fensiklidin, uçucu maddeler bağımlık yapabilen belli başlı maddelerdir.

 

Kumar Bağımlılığı

Bir dürtü kontrol bozukluğu olan kumar bağımlılığı, patolojik kumar oynama adını alır.

Patolojik kumar oynama sürekli, yineleyen ve uygunsuz kumar oynama davranışıdır.

Kumar bağımlılığında davranışsal etkenler rol oynar. Öğrenilmiş bir davranış olan kumar alışkanlığı kazanma dönemleriyle pekişir. İlerleyen dönemde bilişsel çarpıtma ve saptırmalar da devreye girer. Kişi denetleyebilme, egemen olma ve sonuçları kontrol edebileceği yanılsamalarına düşer. Düzenli kumar oynadıkça risk alma davranışı yükselir.

Psikodinamik kuramcılar, kumar bağımlılığında anal dönem özelliklerini ve fallik dönem karmaşasını ön plana alırlar.

15 yaşından önce ebeveyn kaybı, ebeveynler tarafından uygunsuz cezalara uğrama, ergenlikte kumar ortamına maruz kalma ve çocukluk döneminde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanısı alma patolojik kumar oynamanın diğer etkenleridir.

Kumar alışkanlığı erkeklerde kadınlara oranla 3 kat daha fazla olup, 35 yaş üzerinde kumara başlama oldukça seyrek bir durumdur. Kadınlarda ise kumara başlama yaşı daha ileri yaşlara kaymaktadır. Kumar bağımlılığı gelişmiş ülkelerde ergenlerde ve yaşlı nüfusta giderek artmaktadır.

Kumar bağımlısı bir birey aynen madde bağımlısı gibi davranır. Aklı fikri, bütün zihni kumar oynama ile doludur, istediği heyecan ve hazzı duymak için giderek daha büyük oynamaya başlar ve defalarca kumarı bırakmayı dener fakat başaramaz.

Patolojik kumar alışkanlığında birey bağımlılıktan kurtulma amacındadır. Çoğu kez kaybeder, kaybettiklerini telafi etmek için tekrar oynar. Bu giderek bir kısırdöngü halini alır ve kumar parası sağlamak için aşırı zaman harcamaya başlar. Bunun için aile üyelerinden ve yakınlarından fütursuzca isteklerde bulunur, onlardan yardım talep eder. Kumarı bırakmak için tekrar tekrar söz verir, fakat bunu başaramaz. İşinde, ailevi hayatında sorunlar başlar. Para bulmak için zimmet, dolandırıcılık, hırsızlık gibi yasadışı eylemlerde bulunabilir.

Kumar bağımlısı kişi oynadığı miktarı çoğu kez psikiyatristinden, psikoterapistinden, ailesinden saklar, daha küçük gösterir.

Patolojik kumar oynama bozukluğu olan kişi kumarın sıklığını ve miktarını azaltmaya çalıştığında aynı madde bağımlılığında olduğu gibi yoksunluk belirtileri yaşar. Huzursuzluk, gerginlik, konsantrasyon bozukluğu, depresif bir duygudurum yoksunluk belirtilerindendir.

Kumara başlama yaşı erkeklerde ergenlik ya da erken erişkinlik dönemi iken kadınlarda daha ileri dönemlerdedir.

Kumarbaz bir dönem iyi kazanabilir. Bu dönemde çok mutlu ve öforiktir. Çoğu kez kaybedecektir. Bunu genelde kötü şansa bağlar ve kaybettiklerini kovalayarak kumar döngüsüne girer. Bu dönemlerde depresifleşir. Para kaybı büyüdükçe umutsuzluk ortaya çıkabilir. Bu dönemde intihar girişimlerinde bulunabilir, yasadışı yollara sapabilir.

Depresyon, bipolar bozukluk, madde ve alkol kullanım bozukluğu, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, antisosyal, narsistik ve borderline (sınır) kişilik bozuklukları kumar bağımlılığına sıklıkla eşlik eden psikiyatrik rahatsızlıklardır.

Kumar sadece arkadaşlar arasında oynanıyor, oyun başlamadan harcanacak para miktarı belirleniyor, belli bir zamanla sınırlanıyorsa sosyal kumar adını alır. Yatkınlık varsa patolojik kumar için bir risk faktörüdür.

Patolojik kumar oynama tedavisi bir bağımlılık tedavisidir. Genel prensipleri alkol ve madde bağımlılığı tedavisi ile aynıdır.

Kumar bağımlılığı tedavisinde kişide ek bir psikiyatrik rahatsızlık varsa bu mutlaka tedavi edilmelidir.

Bilişsel-davranışçı terapiler, grup terapileri, aile terapileri ve psikoanalitik terapiler kumar bağımlılığı tedavisinin psikoterapötik yöntemleridir. Olumsuz koşullama, tepkiyi engelleme, imgesel duyarsızlaştırma gibi psikoterapötik uygulamalar yanında bireysel terapi ile kişinin kendi borçlarının sorumluluğunu alması üzerinde çalışılır.

Kumar bağımlılığı tedavisinde farmakolojik tedavi de gerekebilir.

Telefon Bağımlılığı

Telefon bağımlılığı, diğer bir değişle nomofobi; teknoloji çağında en çok rastlanan psikolojik bağımlılık türüdür. Telefon bağımlılığına sahip olan insanlar genellikle telefonundan ayrı kaldığı süre zarfı içerisinde ümitsizliğe düşmekte, paniklemekte, çevresindeki diyaloglara ya da işe odaklanamamakta ve sıklıkla cep telefonunu kontrol etme ihtiyacı duymaktadır. Herhangi bir işi olmasa dahi telefonunu elinden bırakmayan bağımlılar, devamlı olarak telefonla uğraşmakta ve meşgul olmaktadır.

Dünya üzerinde büyük bir kitle üzerinde görülen cep telefonu bağımlılığı, modern çağın anksiyetesi olarak da ifade edilebilmektedir. Dolayısıyla mutlaka profesyonel bir müdahale gerektiren bu durum için insanların bir uzmandan destek alması gerekmektedir.

Oyun Bağımlılığı 

Kişi aşağıdaki kriterlerden 5’ini ya da daha fazlasını en az bir senedir gösteriyorsa internet/video oyun bağımlısı olarak nitelendirilebilir:

    • Video/internet oyunları üzerine aşırı kafa yormak.
    • Oyun oynamadığında kötü hissetmek ya da yoksunluk belirtileri göstermek.
    • Kendini daha iyi hissetmek için giderek daha da artan sürelerde oyun oynamayı istemek.
    • Kendisini kısıtlamaya çalışsa da daha az oyun oynamayı becerememek.
  • Daha önceden severek yaptığı diğer işleri yapmayı istememek.
  • Okulda, iş yerinde ya da evde fazla oyun oynamaya bağlı olarak gelişen problemlerle kaşılaşmak.
  • Oyun oynama süresini gizlemek için yakınlarına ya da başkalarına yalan söylemek.
  • Kendini kötü hissettiğinde duygu durumunu iyileştirmek için oyun oynamak.
  • Video/internet oyunlarına katılımdan dolayı önemli ilişki, iş, eğitim ya da kariyer fırsatlarını kaçırmak.

Oyun Bağımlılığı Kısa-Uzun Süreli Etkileri

Oyun bağımlılığının psikolojik etkilerinin yanı sıra birtakım fiziksel etkileri de bulunur. Bunların başında yorgunluk, yüksek konsantrasyon nedeniyle migren ve göz ağrıları, karpal tünel sendromu (ellerde uyuşma, karıncalanma, ağrı, kuvvetsizlik ve beceriksizlik gibi semptomlarla seyreden) gelir. Bunun haricinde, kişi oyun oynamaya daha fazla süre ayırmak için küçük sorumluluklardan kaçtığı için kişisel hijyen ve bakım kötüleşir.

Vdeo oyunlarına bağımlı olan biri, oyun oynamaya devam etmek için genellikle uyumak veya yemek yemekten kaçınır. Bunun kısa vadeli etkileri açlık ve yorgunluğu içermekle birlikte, sonunda uyku bozukluğuna veya kiloyla ilgili sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle gelişimini tamamlamamış olan ergenlerde bu durum ileride gözükebilecek ciddi hastalıklara zemin oluşturur.

Benzer şekilde, video oyunları oynamak için kendilerini diğerlerinden tecrit edenler de kısa vadede aile etkinliklerini, arkadaşlarıyla gezileri veya diğer sosyal etkileşimleri kaçırabilir. Bu, uzun bir süre boyunca bir kalıp olmaya devam ederse, bağımlılar kendilerini toplumdan izole olmuş bulabilirler. Video oyunu bağımlılığının dikkate alınması gereken diğer uzun vadeli etkileri finansal, akademik ve mesleki sonuçlardır. Video oyunları ve video oyunu ekipmanları, özellikle çevrimiçi çok oyunculu oyunlar için gerekli olan yüksek hızlı internet bağlantısı gibi yinelenen maliyetler hesaplandığında çok pahalı olabilir. Bu oyunlar aynı zamanda çok zaman alabilir ve oyun bağımlıları eğitimlerine veya kariyerlerine odaklanmak için gerekli zamanı bulamazlar

Oyun Bağımlılığı Nasıl Bırakılır?

Kişi kendisinde ya da yakınında oyun bağımlığı riski hissediyorsa öncelikle oyuna harcanan süreye bir limit getirmeli ve bu limite uyulması için aktif olarak çaba göstermelidir. Oyun haricinde yapılacak diğer hobi ve aktivitelere yönlenmeli ve egzersiz yapmalıdır. Bütün bunlar işe yaramıyorsa bir uzmandan destek almak gerekebilir.

Bağımlılıkların altında genellikle psikolojik faktörler bulunur. Bu nedenle tedavi hedefi öncelikle bağımlılığın altında yatan sebepler saptanmalıdır.İlaç ve/veya psikoterapi uygulanabilir. Özellikle bilişsel davranışçı terapi internet/video oyunları ya da teknoloji bağımlılığında yaygın olarak kullanılır. Bilişsel davranışçı terapide kişinin oyun oynamayla ilgili kalıplaşmış yanlış düşüncelerini fark etmesi ve bunları sağlıklı düşünce ve fikirlerle değiştirmesi sağlanır. Bu davranış kalıplarından kurtulabilmesi için kendisiyle bazı çalışmalar yapılır ve bazı somut ödevler verilir. Terapinin sonunda, kişi kendisiyle ilgili gerçekçi inanışlar geliştirir ve kötü davranış kalıplarını bırakır.