Anksiyete ( Kaygı ) Bozukluğu
 

Kişi zaman zaman kaygı duyabilir ancak kaygılar hastalık düzeyine de evrilebilir. Bu durumda panik atak, panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu ve fobik bozukluklar görülebilir ve kaygıya fizyolojik belirtiler de eşlik edebilir. Bu sorunun çözümü için Terapial Psikoloji / Danışmanlık Merkezi’nin deneyimli ekibi sizin yanınızda…
 

Sınavda, iş görüşmesinde, hoşlanılan bir kişiyle ilk randevuda ya da topluluk önünde konuşurken herkes kaygı duyabilir…  Kaygı ya da anksiyete, bireyin, yaşamı tehdit eden iç ve dış çevredeki herhangi bir olasılığı tehlike olarak algılayıp yorumlaması sonucunda meydana gelen duygulardan biri ve herkesin belli zamanlarda yaşayabileceği doğal ve gerekli bir tepki. Kişiyi tehlike veya tehdit karşısında koruma, harekete geçirme işlevi gören bir mekanizma olan kaygının amacı da; yaşamın uyumlu ve dengeli sürmesini sağlamaktır. Bu nedenle kişinin kaygı yaşaması her zaman bir hastalık belirtisi değildir.  Ancak kaygı, bir duygu, bir yaşantı, bir belirti, bir bozukluk veya bozukluk grubu da olabilir. Yoğun kaygı yaşayan kişiler, olaylara ve olgulara, tehlikeyle orantısız, uygunsuz ve abartılmış yanıtlar verirler. Düşünceler geleceğe yöneliktir; genelde felaketi öngörür ve tehlikeyle ilgili zihinsel görüntüleri de içerir. Örneğin; kalabalık karşısında konuşma korkusu olan bir kişi konuşmasından önce, “ya hazırladığım notları unutursam?” “kelimeleri birbirine karıştırırsam?” şeklinde düşünebilir. Kendisini kalabalık karşısında donakalmış bir şekilde hayal edebilir.
 
Duyulan kaygı ve korku uzun süre devam ediyorsa, bu durum kontrol edilmesi zor bir hal alıyorsa Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu bir olasılık olarak gündeme gelebilir.

Kaygının belirtileri nelerdir?
Kişinin kaygı yaşadığı durumlara; gerginlik, kötüyü öngörme, konsantrasyon problemi, huzursuzluk ve alınganlığın yanı sıra ağız kuruluğu, çarpıntı, sıcak ve soğuk basması, nefes darlığı, sinirlilik, baş ağrısı, baş dönmesi, kas gerginliği, mide yakınmaları, ishal veya kabızlık, sık idrara çıkma, soğuk terleme gibi fizyolojik belirtiler de eşlik edebilir.

Kaygının nedenleri nelerdir? 
Kaygının tek bir nedeni yoktur. Genetik, biyolojik, çevresel ve psikolojik birçok faktörün etkileşimi sonucunda gelişebilir. Kaygıya ayrıca, ilişki sona ermesi, şiddetli tartışmalar, yakın birinin yitirilmesi gibi psikolojik durumlar ve ilaç kullanımı, korkutucu ya da üzücü bir olay gibi etkenler de neden olabilir.