Akıllı telefon ve tabletlerin hayatımıza girişiyle hepimiz birbirimizi fiziken yan yana olmadan görmeye, yaşadıklarımızı bir tık ile birbirimize göstermeye, birbirimizle paylaşmaya çok alıştık. En basitinden bir mağazada denediğimiz bir kıyafet ile alakalı veya bir ev gezerken o konuyla alakalı o sırada yanımızda olmayan bir yakınımızdan sadece bir telefon yardımıyla görüntülü fikir alışverişi yapmak artık bizler için son derece normal hale geldi. Bu kadar kolay ve normalleşmiş bir imkânı neden psikoterapi almak için de kullanmayalım?
Psikoterapi elbette ki yüz yüze, göz kontağı kurarak, terapi şartlarının sağlandığı bir odada yürütülen bir süreçtir. Yüz yüze olmak hem hasta hem de terapist için arada kurulan ve terapinin olmazsa olmazı olan hasta-terapist bağının oluşması için çok önemlidir. Bu sebeple online terapi (online psikoterapi) sürecine de başlarken ilk seansı klinikte karşı karşıya gerçekleştirmek bu bağın kurulmasında önemli bir rol oynar ancak şart değildir. Kişi belirli sebeplerden dolayı ilk görüşmeye gelmekte zorlanıyorsa, yüz yüze sağlanan şartlar bilgisayar ortamında da sağlanabilir ve terapi süreci bu şekilde de başlatılıp, yürütülebilir.
Online konuşma servislerinden olan Skype ve Zoom programları her marka bilgisayar ve tabletle uyumlu olduklarında biz psikologların online terapi (online psikoterapi) sürecinde en çok tercih ettiğimiz programlardır. Ancak istek üzerine tercih edilen başka bir program kullanılarak da seanslar yürütülebilmektedir. Karşılıklı belirlenen randevu saatinde psikolog da hasta da dikkat dağıtıcı uyaranlardan (telefon, kalabalık ortam. v.b.) uzak kalarak, birbirini duyabileceği ve göz kontağı kurabileceği bir biçimde terapinin gereklerini yerine getirerek bilgisayar ortamında görüşme (seans) yapar. Bu seanslardan hastanın edineceği kazanım da yüz yüze yapılan seanslardan farksızdır.